- oyalamak
- Í-i1. 引开, 引到…上; 使忘却, 使不感到寂寞, 使快乐, 使开心; 使着迷, 使全神贯注; 逗乐, 哄: çocuğu \oyalamak 哄孩子, 逗孩子乐 Küçük Murat’ı oyalamak için masal anlattım. 为了使小穆拉特高兴, 我给他讲了童话故事。Bu kitap beni epey oyaladı. 这本书使我十分着迷。2. 耽搁, 干扰: Fatoş beni oyalamasaydı okula geç kalmayacaktım. 要是没有法托什的打扰, 我是不会上学迟到的。Yolda beni oyalamasalardı, size yetişirdim. 途中要不是他们耽搁了我, 我就赶上了你们。3. 转́ 愚弄, 欺骗, 使迷惘, 引入岐途: Borcunu vermemek için aydır oyalıyor. 他愚弄债权人已整整两个月了。İpe sapa gelmez sözlerle beni oyalamayın. 你们别用这些胡言乱语糊弄我。4. 军́ 钳制, 牵制(敌人): Düşmanı, takviye gelinceye kadar oyalamak zorundaydılar. 他们不得不拖住敌军, 直到援军的赶到。II-i 用花边装饰: Mendilimi oyaladım. 我给我的手帕织上了花边。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.